İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, Münih Güvenlik Konferansı’nda, “Şehirlerin Rolü: Demokraside Ezber Bozanlar” başlıklı panelde konuştu. İmamoğlu,“İki gerçekle başlamak istiyorum. Birincisi; İstanbul bir Avrupa kentidir. 16 milyon nüfusu, 1 milyonun üzerinde göçmenle birçok Avrupa ülkesinden büyüktür. Avrupa, İstanbul’dan başlar. Bu yüzden tarihte de imparatorluklar, medeniyetler ortası bir köprü olmuştur. İkinci vurgulamak istediğim; İstanbul demokrasiye aç, demokrasiyi arzulayan bir şehirdir” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, Almanya’da Münih Güvenlik Konferansı kapsamında yapılan “Şehirlerin Rolü: Demokraside Ezber Bozanlar” başlıklı açık oturuma konuşmacı olarak katıldı.

İmamoğlu, “Bizler, demokrasi çabasını hafife almıyoruz. Fakat ümitsizliğe da kapılmıyoruz. Türkiye’de demokrasi sakat görülebilir; lakin ölmemiştir. Kurumlar yıpranmış olabilir, lakin toplumda Avrupa pahaları ve demokratik normlara hasret, azalmamış artmıştır. Bunu görebilmeniz için, hepinizi en kısa vakitte İstanbul’a davet etmek istiyorum. Tüm zorluklara karşın Avrupa’daki en sıcak demokrasi uğraşlarından birini de görmüş olacaksınız.” tabirlerini kullandı.

“Gayemiz; İstanbul’un memnun insanların yaşadığı ve özgürlükleri tadabildiği bir kent olması”

“Size İstanbul halkının selamlarını getirdim” diyen İmamoğlu,“Gayemiz; İstanbul’un keyifli insanların yaşadığı ve özgürlükleri tadabildiği bir kent olması. İktidara geldiğimiz Haziran 2019’dan bu yana, kent idaresini çoğulcu, iştirakçi, demokrat prensipler etrafında tekrar tanzim ettik” açıklamasında bulundu.

Kentleri, “demokrasilerin nefes aldığı yerler” olarak tanımlayan İmamoğlu, şunları söyledi:

“İstanbul’un öyküsü çok renkli, çok sesli, özgürlük isteyen bir kentin hikayesidir”

“İstanbul’un kıssası de tarihin her evresinde çok renkli, çok sesli, özgürlük isteyen bir kentin kıssasıdır. Ben, bugün aranızda, yalnızca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni değil, 16 milyon İstanbullunun demokrasi hasretini de temsilen duruyorum. Malumunuz, 2019 yılındaki İstanbul seçimleri gerek seçimin iptal süreci gerek daha sonra seçimin ezici çoğunlukla tekrar kazanılması manasında, tüm dünyada Türk halkının demokrasiye olan hasretinin bir sembolü olarak görüldü. Biz bu pahalı misyonu gururla taşıyarak her geçen gün büyütmeye uğraştık.

“Bu manada İstanbul’un en demokrat belediye lideri olmaya kararlıyım” diyen İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Türkiye’de demokrasi sakat görülebilir; fakat ölmemiştir”

“Gayemiz; İstanbul’un memnun insanların yaşadığı ve özgürlükleri tadabildiği bir kent olması. İktidara geldiğimiz Haziran 2019’dan bu yana, kent idaresini çoğulcu, iştirakçi, demokrat prensipler etrafında yine tanzim ettik. Kent kurullarını kurduk, bayanların temsilini arttırdık. Benim 3 tane genel sekreter yardımcım bayan. Bizler, bunu yalnızca İstanbul halkı bunu istediği için değil, Türkiye’nin gözü üzerimizde olduğu için yapıyoruz. Bizler, demokrasi çabasını hafife almıyoruz. Lakin ümitsizliğe da kapılmıyoruz. Türkiye’de demokrasi sakat görülebilir; lakin ölmemiştir. Kurumlar yıpranmış olabilir, fakat toplumda Avrupa pahaları ve demokratik normlara hasret, azalmamış artmıştır. Bunu görebilmeniz için, hepinizi en kısa vakitte İstanbul’a davet etmek istiyorum. Tüm zorluklara karşın Avrupa’daki en sıcak demokrasi gayretlerinden birini de görmüş olacaksınız.”